Odunlukta farelerle yaşıyordu… Yeni evine kavuşunca gözyaşlarına engel olamadı

Odunlukta farelerle yaşıyordu… Eskimemiş evine kavuşunca gözyaşlarına bariyer olamadı

Tunceli’üstelik odunlukta canlı vatandaş, kullanılmamış evine yerleşmenin mutluluğunu yaşadı

22 devir odunlukta farelerle yaşadı, eskimemiş evine kavuşunca gözyaşlarına bariyer olamadı

TUNCELİ – Tunceli’dahi ateş parçası Doğruluk Ekici, oturduğu evden atılmasının arkası sıra özürlü oğluyla kaldığı odunluktan Tunceli Valiliği tarafından çıkartılarak, yıpranmamış evine yerleştirildi. Yunak bire bir yuvaya kavuşan Ekici, mutluluk gözyaşlarına bariyer olamadı.

Tunceli’da ateş parçası Doğruluk Ekici (64), eşinden ayrılmasının peşi sıra özürlü oğluyla gelişigüzel bire bir ocak tuttu. Bir müddet burada küsurat Ekici, icar parasını ihata etmek amacıyla gittiği gündelik işten dönerken karı sahibi yoluyla eşyalarının hariç atıldığını gördü. Komşularının yardımıyla eşyalarını boş aynı odunluğa düzlük 7 yavru annesi Ekici, birlikte yaşadığı evladıyla farelerin cirit oyunu attığı odunlukta 22 devir boyunca yaşam savaşı verdi. Ekici, yaşadığı zorlukları Mahalle Muhtarı Selma İzci’ye anlattı. Muhtar İzci, Tunceli Valisi Mehmet Ulvi Özkan ile görüşerek durumu anlattı. Ana Ekici ile ayrımsız araya gelen Ilbay Özkan, Ekici’nin hep masraflarının karşılanarak yıpranmamış tıpkı eve çıkartılması ve lazım eşyaların alınması yönünde ekiplere talimat verdi. Ekipler tarafından farelerin olduğu odunluktan alınan Ekici, eskimemiş evine yerleştirildi. Yunak yuvasına kavuşmanın mutluluğunu hararetli ve Ilbay Özkan’a teşekkürname fail Ekici, mutluluk gözyaşlarına bariyer olamadı.

“Önce Allah’a, sonraları devletime sığındım”

Çocuklarının hepsinin farklı bir yerde olduğunu belirten Ekici, “2013 yılından itibaren eşimden ayrı benzeri şekilde yaşıyorum. Atatürk Mahallesi’nde yaşıyordum, eş sahibim köle evde yokken eşyalarımı hariç atmış. Ego o vakit temizliğe gitmiştim, geldiğimde kapıların kırıldığını, eşyaların dışarı atıldığını gördüm. Yağmurun altında o tün kaldım. Adam, dost ve komşularım o gece koruyucu oldu. Tanrı hepsinden razı olsun. Benzeri odunluğa eşyalarımı attılar, orada hayatıma devam ettim. Fareler etrafımda cirit oyunu atıyordu. Odunlukta ne yatacak vadi vardı ne dahi bambaşka tıpkısı öz, henüz elhak tek molekül yoktu. Üzüntülerimle hep Tanrı’ı çağırdım, Allah’ım sen büyüksün, şu kapıyı bana arala diye niteleyerek. Ilk Cenabıhak’a bilahare, devletime sığındım” dedi.

“Valiliğimizden bana balaban bire bir destek geldi”

Yaşadığı zorluklarını anlatan Ekici, “Yaşadığım odunluğun kapıları bütün açıktı, ondan kontekst da buz gibiydi. Sandalyede oturarak bütün 22 devir ego ve çocuğum örtü altında sarsakça sabah olmasını bekliyorduk. Serencam çare kendisine mahalle muhtarına haber verdik. Muhtarımız gelip benimle görüştü, oradan aracısız valiliğe geçtik. Cenabıhak valimizden razı olsun. Durumu izah ettikten sonraları valimiz, ‘Gereken hangi varsa yapılsın’ dedi. Oradan bana konu aralandı ve valiliğimizden bana nazik bir destek geldi. Açacak alınarak bu eve yerleştirildim” diye konuştu.

“Gözümden akanlar bahtiyarlık yaş”

Deminden rahat ve rahat olduklarını dile getiren Ekici, “Abat bir şekilde başımı indirip bile uyuyabiliyorum. Ego o odunluktan, farelerden ve soğuktan kurtuldum. Neredeyse ayaklarımı kaybediyordum. Dizlerim kabarık olduğu üzere çok aşkın yürüyemiyorum. Ego orada kalsaydım doğrusu ölürdüm. Bu başlık bana açıldı. Bana arkalama edip buraya yerleştirdiler Cenabı Allah yoldaşları olsun. Şita olsaydı ben ne yapardım? Aynı odam hazırlandı; kanepelerim geldi, televizyonumu kurdular, masam oldu. Rabbim değme şeyden geçmiş afiyet ve varlık versin. Bu kapıyı bana valim açtı, Cenabıhak de onun yardımcısı olsun. Gözümden akanlar bahtiyarlık gözyaşı. Bugün benim için ayrı aynı acun. Bana yapılanlardan dünya herkese teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Share: