Yalova Güvenlik Müdürlüğüne bağlı kurbağa adamlar, Çınarcık’ta eğitim dalışı sırasında antik kent kalıntılarına rastladı.
Marmara Denizi’nin Yalova açıklarında terbiye dalışı işleyen Yalova Emniyet Müdürlüğüne ilişkin Bahir Limanı Yazıhane Müdürlüğü ekipleri, kimi zaman tarihi eserlere rastlıyor.
Henüz önceki Yalova ile Kocaeli memleket sınırında, su altında Osmanlı dönemiyle tarihlendiren taş iskele ile lahit olduğu değerlendirilen iki mezarı fark eden dalgıçlar, bölgenin sit alanı car edilmesinde kocaman alengir oynadı.
Çınarcık ilçesi açıklarında ise tahminî 2 bin yıl öncesine tarihlendirilen ve Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerinde kullanılan mendirek (dalgakıranla işlenmiş liman) kalıntısını yetişek dalışı sırasında akarsu şeş kamerasıyla kaydeden kurbağa adamlar, Emniyet Umumi Müdürlüğü eliyle görüntüleri Ekin ve Turizm Bakanlığına ulaştırdı.
Yalova’evet gelen Kocaeli Hars Varlıklarını Himaye Havza Müesses Müdürlüğü görevlileri, kurbağa adamlar eşliğinde Çınarcık’ta iki ayrı bölgede dalış yaptı.
Çok sayıda akva amfora (testi) ve seramik parçalarının sudan çıkarıldığı bölgedeki eserlerin, batmış Bizans kenti Triton’un kalıntıları olduğu değerlendiriliyor. Eserler, Yalova Müze Müdürlüğüne konfirmasyon edildi.
“Tığ haddizatında acemi bakıyoruz”
Kurbağa adamlardan Deniz Limanı Bölüm Başöğretmen Vekili Gökhan Çağlardere, AA muhabirine, Sualtı Takım Amirliği adına su şeş robotunu bile kullanarak yılda yüzlerce saat eğitim bilimi dalışı yaptıklarını söyledi.
Kurbağa adamların, dalışlardaki tespitlerini ilişik kurumlarla paylaştığını belirten Çağlardere, “Sabık sene Altınova ilçesinde eğitim dalışı esnasında ekin varlığı olduğunu değerlendirdiğimiz tıpkısı çatı belirleme ettik. Henüz bilahare bunu değişik kurumlara bildirdik. Bursa Uludağ Üniversitesi, Kocaeli Hars Varlıklarını Koruma Toprak Kurulu, Yalova Müze Müdürlüğü ve bahir polisi yerine tıpkı çalışma yaptık. Oranın antika mendirek olduğu tayin edildi. Ardından havza, sit alanı zar edildi.” dedi.
Çağlardere, bu seneki dalışlarında de Çınarcık açıklarında benzer yapılara rastlamalarının peşi sıra söz konusu kurumlarla kuma çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Yalova’nın kestirmece 113 kilometrelik deniz boyu şeridine ehil olduğunu anlatan Çağlardere, şöyle konuştu:
“Ayrıksı kurumların bile desteğiyle farklı bölgelerin sit alanı car edilmesini sağladık. Hakeza benzeri şeye yardım sunmaktan ekolojik ortam mutluyuz. Tığ esasen az buçuk beceriksiz bakıyoruz ya bile tetik bakmaya çalışıyoruz. Farklı bir molekül gördüğümüzde onu su altı kamerasıyla görüntülüyoruz. Daha sonradan ait kurumlara bildiriyoruz. Teknik ekipler gelip bunu inceledikten sonra anlaşılıyor ne olduğu. Biz çabucak işin önceki müşahede kısmında oluyoruz. Burada da esasta terbiye dalışı sırasında alanın bir kısmını belirleme edebilmiştik, diğer kurumların katkısıyla buranın bizim gördüğümüzden daha ilavesi olduğunu tespit ettik. Ihvan vasıtasıyla çalışmalarımızı genişlettik. Farklı objeler çıkarıldı. Öngördüğümüzden fazlası olmasıyla bol bahtiyar olduk.”
