Samsun selen… Türk Edebiyatı Vakfı Çarşamba Sohbetleri’nde Attila İlhan anıldı

Türk Edebiyatı Vakfının anadan görme Çarşamba Sohbetleri’ne, Baht Maharet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Çelik konuk oldu.

“Ölümünün 17. Sene Dönümünde Gelişigüzel Yönüyle Attila İlhan” antetli programda âşık, edip, gazeteci, senarist ve tenkitçi Attila İlhan’ın hayatı ve eserleri ele alındı.

Prof. Dr. Polat, İlhan’ı 1990’üstelik doktora tezi hazırlarken tanıdığını belirterek, “Şiirlerini, romanlarını ve araştırı kitaplarını okumuştum. Hakkında yazılanlar üzerinde bile bazen tetkikat yapmıştım ama eksik artan haddinden fazla bahis vardı. Bilcümle yönlerini işlemek amacıyla debi etmiştim.” dedi.

“Kendisiyle ilişik yazılan herhangi bir belgeyi tıpkısı kenarda biriktiriyordu”

Görüşmeye gitmeden ilk üzerine yazılanlar ve tartışılan konular üzerine tetkikat yaptığını nâkil Polat, “Attila Koca çokça ahenkli, organize bir herif olduğu amacıyla kendisiyle ait yazılan derhâl gelişigüzel belgeyi alıp arşivliyor ve onları benzeri kenarda biriktiriyordu. Araştırmacılar için birlikte haddinden fazla bati basitçe sağlıyordu ama güvendiği insanlara bunları teyit ederdi, güvenmediklerine vermezdi.” diye konuştu.

Yazarlık yaptığı Gündüz gazetesinden Kürşat Başar marifetiyle İlhan’la tanıştığını ve bire bir pastanede buluşarak tahminî 3 saat konuştuklarını anlatan Polat, şunları kaydetti:

“Siz çalışmalarınıza bitmeme edin amma ben sizin yerinizde olsam bu çalışmayı yapmazdım’ dedi. Şundan çekiniyordu, o zamana kadar Türk edebiyatında bile bizim sosyal bilimlerde üstelik solcu namına bilinen şuara üzerine yapılan doktora tezleri reddedilmişti. ‘Böyle tıpkısı şeyden sen beis görürsün. Bu işten istiyorsan vazgeç’ demişti. Benim hocam birlikte bu konuda benim önümü açtı ve ‘Sen cesaretle yap bu çalışmayı, tek mesele yaşamazsın’ dedi. Amiyane bile yaşamadık, elhak sonradan üstelik bu garip çatışmalar ortadan kalktı.”

Çelik, okuduğu Attila İlhan ile karşılaştığı Attila İlhan’ın birbirinden çokça değişik olduğunu ifade ederek, “Tek ferah âşık, hiçbir bol yazar şapadanak bire ortaya çıkmıyor. Pekâlâ çokça büyük tıpkısı emeğin ve ayrımsız birikimin ürünü olarak ortaya çıkıyorlar.” değerlendirmesini yaptı.

“Çokça çalışkan bir insandı, bilgiyi edinmekten hiç çekinmezdi”

İlhan’ın ailesine ve büyüdüğü ortama ilişik bilgiler paylaşan Polat, şöyle bitmeme etti:

“Babası evde sedir şiiri yazıyor ve meclis şiiri okuyor, annesi roman okuyor. Namına bakan avrat masallar anlatıyor, Sivas’tan mevrut akrabaları putrel çalıp türkü söylüyor. Hakeza bire bir düzlem içerisinde acemi benzeri bala yerine dünyaya geliyor ve bu meraklı yavru sonsuz gezi romanları ve eline geçen bilcümle türkü kitaplarını okuma gayreti içerisinde. Mail tanıyanlar bilirler Attila İlhan çok gayretli tıpkısı insandı. Hakikaten hiperaktif dediğimiz aynı yapıya sahipti ve bilgiyi edinmekten tek çekinmezdi. Onu yemeden içmeden romantik bire bir âşık yerine gitmek son merhale kavisli tamam, us adamı yönü çok daha öndeydi.”

Prof. Dr. Yakup Çelik, Attila İlhan’ın bilgisizlik yıllarından 1936-1937’e kadar Mehmet Akif Ersoy, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Bacanak Dıranas gibi şairleri okuduğunu ve bu yazarların şiirleri çevresinde bire bir türkü dünyası oluşturduğunu, 1937’den sonradan ise Şiir Bilgi şiiriyle tanıştığını vurguladı.

İlhan’ın Yır Hikmet şiiri ile tanışınca bakir tıpkısı söve ve tabir tarzına erbap olduğunu ve Yır Bilgelik’in şiirini yazdığı aynı mektuptan periferi hücreye atıldığını tamlayan Polat, “Kendisinin tabiriyle söyleyeyim, ‘hücreye girdiğim zaman çabucak Manzume hayranıydım, çıktığım zaman komünisttim’ diyor. Zira orada o dönemin al partisi kurmaktan tornacı Ömer gibi bazen şahsiyetleriyle alay malay kalıyor ve onlardan etkileniyor.” diyerek konuştu.

Usta şairin dönemin dergilerinde şiirlerinin yayınlandığını, sonrasında da farklı tarzlarda türkü yazmaya devam ettiğini söyleyen Çelik, İlhan’ın ikinci olduğu koşma yarışmasını, kendisiyle yapılan röportajları, terbiye hayatını, etkilendiği edebiyatçıları ve hayatı süresince gerçekleştirdiği çalışmaları de konuşmasında katılımcılarla paylaştı.

Edebiyat meraklıları ve akademisyenlerin yanı sıra İlhan’ın arkadaşlarının da katıldığı Çarşamba Sohbetleri, dinlemeye gelenlerin anı fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.

Share: