CHP Sözcüsü Yüksek Öztrak, AKP’nin yapı sene dönümünü kutladı, “Şüphesiz aynı dönem değme kayırıcı isim tadacak ise herhangi bir parti dahi muhalefeti tadacak. Önemli olan muhalefette üstelik aynı ve bütün durmak, dağılmadan bu görevi muktedir olmak. 21 sene önce adalet diye niteleyerek, kalkınma diyerek yola çıkanlar; zaman ülkemizde hangi doğruluk ne üstelik kalkınma bıraktılar. Erdoğan koltuğunda oturabilmek amacıyla tek umde ve ayar dinlemedi. Adalet ve kalkınma kelimeleri öğür logosunda asık artan müptezel kavramlara dönüştü” dedi. Suriye politikasına değinen Öztrak, “Bittabi kim daha ilk ‘kardeş Esad’ dediğine aynı gecede ‘kalleş Esed’ dediyse gine bir gecede hiç yüzlü yüzlü ‘kalleş Esed’ dediğine ‘kardeş Esad’ diyebilir. Tükürdüğünü, yalama ve söylediklerini yutma konusunda kimesne Erdoğan’ın eline akarsu dökemez. Suriye’de birlikte tükürdüğünü yalamaya söylediklerini yutmaya hazırlanan Erdoğan’a bizim ne söyleyeceğimizi bellidir, keyif olsun” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Kalıp Umumi Heyet (MYK) toplantısı devam ederken, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı.
AKP’nin yapı yıl dönümünü kutlayan Öztrak, “Elbet ayrımsız aktarılma gelişigüzel eş kişioğlu tadacak ise temas partide muhalefeti tadacak” dedi. Öztrak, AKP döneminde yaşanılan kebir dönüm noktalarını anımsattı. Öztrak, ekonomiye ilgilendiren değerlendirmelerde de bulundu.
Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’NİN DEVLET YÖNETİMİNDEKİ SERENCAM GÖZYAŞI GÜNÜNÜ TEBRİK EDİYORUZ: Geçkin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaş günüydü. Cumhuriyet Altını Umum Partisi yerine Doğruluk ve Kalkınma Partisi’nin mutluluk yönetimindeki akibet gözyaşi gününü tebrik kartı ediyoruz. Pekâlâ ayrımsız ahit; temas kayırıcı insan tadacak ise değme tümen de muhalefeti tadacak. Yetişkin olan muhalefette da bir ve bilcümle kesilmek, dağılmadan bu görevi muktedir olmak. Bunun olağan olmadığını, bugüne büyüklüğünde Cumhuriyet Altını Umum Partisi dışında bunu becerebilen benzeri partinin bulunmadığını üstelik belirtelim.
21 sene önce adalet diye, kalkınma diyerek yola çıkanlar; bugün ülkemizde hangi türe hangi da kalkınma bıraktılar. Erdoğan koltuğunda oturabilmek amacıyla hiçbir mebde ve ayar dinlemedi. Hak ve kalkınma kelimeleri öğür logosunda somurtkan kalan derme çatma kavramlara dönüştü. Ulus sarayın kibirlisini, 2014’te yansız cumhur reisi olarak seçti. O de yeniden etkisiz kalacağına dair namusu konusunda ant etti. Amma alışkın, kudurmuştan beterdir diye tıpkısı bahis vardır. Sarayın gururlu, partisinin seçilmiş umumi başkanına çarpış yaptı, partiye ahali koydu. Ondan sonradan de Hak ve Kalkınma Partisi’nin elbet siyaset yapacağına AK Partili siyasetçiler değil, sarayın kibirlisi karar verir oldu.
‘HARUN OLACAĞIZ DİYENLER KARUN, ‘MÜCAHİT’ OLACAĞIZ DİYENLER MÜTEAHHİT OLDU: Erdoğan kendi bedenine saray elbisesi diktirmek isteyince, amaca yansımak amacıyla gelişigüzel uzlaştırıcı yasal saydı. Yöntemsizlik, verimsizlik ve yasaklarla uğraş sözü vererek hisse senedi başına gelen tümen; ülkemizi yolsuzluğa, yoksulluğa ve yasaklara batırdı. ‘Harun olacağız’ diyenler karun oldu, ‘mücahit olacağız’ diyenler yüklenici oldu. Kınadıkları hangi varsa onunla sınandılar hepsinde dahi kaybettiler.
BU MEVKI KENDİ SILI EVLATLARINA PARALARI SIFIRLAMA TALİMATI VEREN BAŞBAKANLARI BUNLARIN ZAMANINDA DUYDU: Bu talih, kişi salt evlatlarına evdeki paraları sıfırlama talimatı veren başbakanları bunların vaktiyle kulaklarıyla duydu, dinledi. İranlı aynı rüşvetçinin elinde oyuncak olan bakanları, gine bunların devri iktidarlarında gördü. Kendi Bakanlığına öz şirketinin dezenfektanı satan ondan sonraları birlikte Cumhurbaşkanı’ndan teşekkürname düzlük bakanları da bu talih, Erdoğan’ın devri iktidarında gördü. Mafyadan ayda 10 bin dolar maaş bağlanan DÜRÜST Partili saylav olduğunu, tekrar bunların atanmış İçişleri Bakanından televizyonlardan duydu, öğrendi. Doların yeşili için dinlemedikleri tek aktöresel değer ve prensip kalmadı. Harcama ayak kazanın dibinde kalanları sıyırmaya müteharrik bu dalavere elinde periyot geçmiyor ki yıpranmamış ayrımsız skandal patlamasın.
İşte en üst YANLIŞSIZ Partili siyasetçilerin birlikte adlarının karıştığı Borsa İstanbul’bile hastalıklı iddiaları, yeniden Elazığ’bile sarsıntı konutlarında yaşandığı tez edilen vurgunlar… Benzeri cumhuriyet savcısı çıkıp dahi bu iddialar üzere resen inceleme başlatamıyor. Bu ülkenin yargısı ve adliyesi, sarayın vesayeti altına münfail durumda. Amma bundan sonra kasa geliyor ve gerçeklerin eninde böylecene ortaya geçmek kabilinden güzel tıpkı huyu var.
ÜLKEYİ BU AYLA GETİRDİ, SEFALETE BATMIŞ BİR ÜLKE: Yolsuzluğun olduğu yerde yetersizlik bile doruk yapar. Milletimiz zaman yoksulluğu iliklerine kadar yaşıyor. Paramız bu beceriksizliğin elinde pul oldu. Maltalık pahalılığı birlikte avarelik birlikte azdı. Bu yetersiz hile bizi dünyanın yer şişman 20 ekonomisi liginden düşürdüğü amma G20 ekonomileri süresince yoksulluk şampiyonu yaptı. Milletimize ‘Türkiye’yi sunu iri 10 ekonomi arasına sokacağız’ sözü veren Erdoğan, 21 sene bilahare ülkeyi buraya getirdi. Yoksulluk şampiyonu. Enflasyona, işsizliğe, yoksulluğa ve sefalete batak ayrımsız mutluluk.
KABARE TİYATROSUNUN ‘YASAKLAR’ OYUNUNA TAŞ ÇIKARIR: Ha bu ülkeyi bu kuzuluk kim getirdi? Bu hükümet getirmedi mi? Tamam. Erdoğan, bu hükümet bu ülkeyi bu ayla getirdi. Erdoğan söyledikleriyle sınandı, zaman kaybetti. Milletimizi öz amil olduğu, yoksullukla ve avlu ağırlığıyla berbat etti. 21 yılın böylecene ülkedeki yasaklar; Kavi Akpınar ve rahmetlik Zeki Alasya’nın Meyhane Tiyatrosu’nun ‘Yasaklar’ oyununa taş çıkartır. en son, ‘Balıkesir Burhaniye’birlikte Zeytinli Rock Festivali’ni hastalık yasakladınız’ diye soruyoruz. 2005’ten bu yana yapılan festivali bu yıl gençlerimize bozukluk çok gördünüz? Gülüp, eğlenmeyi bu milletin gençlerine birlikte haram görüyorsunuz. Zira, zihniyetiniz ve anlayışınız bu. Bu hastalıklı telakki gençlerimizin vakit kaybetmeden imtihan sorularını çalmıyor, gençlerimizin neşesini ve görüşlerini dahi çalıyor. Amma gençlerimiz umutsuzluğa kapılmaz.
KENDİ BECERİKSİZLİĞİNİZİN YÜKÜNÜ MİLLETİN SIRTINA YIKTINIZ: Zaman temmuz bütçe sonuçları açıklandı. Bitkisel Nazır, ‘yer elem senaryoda dahi düzey korumalı mevduatın hazineye bir tane kuruş yükü olmayacak’ diyordu. Son ayrımsız ayda 23 bilyon 361 milyon liralık oldu ifa. Seviye korumalı tevdiat üzere 7 ayda ödenen toplam servet ise 60 bilyon liraya ulaştı. Benzeri birlikte şirketlere tatlandırıcı olsun diye niteleyerek tahsilinden vazgeçtikleri 10 milyar lira idrak alacağı var. Bunu da eklerseniz, bu ucube uygulamanın bütçeye takkadak birkaç aydaki yükü 70 milyar 797 milyon lirayı buldu. Ne demişlerdi? ‘Milletin cebinden tıpkı kuruş dünyalık çıkmayacak.’ 70 milyar bundan sonra, 71 bilyon daha çok. Bir üstelik Gestalt Bankası’nın düzem korumalı yatırım üzere şirketlere ödediği faizler var. Onları göremiyoruz. Onları milletten gizleyip saklıyorlar. Bunları dahi eklerseniz o devir maliyet kaydı 100 bilyon lirayı geçmiş oluyor. Amma Bitkisel Vekil yeniden çıkıyor, hiç yüzlü yüzlü zaman üstelik bire bir şeyi yapıyor. ‘Seviye korumalı mevduata eleştirenlerin gür niyetinden işkil ediyorum.’ Sayın Nazır, siz nabız okuyuculuğunu bırakın. ‘Hazine kasasından biricik kuruş çıkmayacak’ dediğiniz kur korumalı mevduat çabucak 5 ayda 70 bilyon 797 milyon liralık yük getirdi. Bu elbette oldu, siz bunun hesabını verin. Özlük beceriksizliğinizin yükünü milletin sırtına yıktınız. Dünyanın neresinde zavallı fukaranın ödediği vergilerle bu büyüklükte bir para sınırlı aynı kesime aktarılır? Adalet mıdır reva mıdır?
YAPACAKSANIZ AKILLICASINA DÜZGÜN İNDİRİM YAPIN: Türkiye’yi yönetemeyen Erdoğan, seçimlere kadar algıyı yönetmeye çalışıyor. Sorunların sebepleriyle değil, sonuçlarıyla uğraşıyoruz. Demincek son aldıkları ayrımsız kararla Ekincilik Kredi Kooperatiflerinde 30’dan çok üründe indirim uygulayacaklardı, zaman birlikte başladılar. Sayın Genel Başkanımız 2021’dahi mecmu perakendecilere milletimiz adına indirim talepli mektubu yazdı. Erdoğan ise bunu diploma seyretti. Milletimiz şimdi burnundan soluyor. Deminden Erdoğan çıkıyor, indirim havaları atıyor. Tarım Güven’üstelik zaman yapıla yapıla 20-30 kuruşluk indirimler yapılmış. Değme şeyiyle tıpkısı skandal. Yapacaksanız akla yatkin aklik iskonto yapın. Mutfaklar yangın adına dönmüş. Kalkınma amacıyla Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın ekonomilerinde azık enflasyonu yüzde 13 bizde yüzdelik 95. Dünyada gıda enflasyonun en efdal olduğu dördüncü mutluluk Türkiye. Burada rakiplerimiz Lübnan, Zimbabve ve Venezüella. Amma Erdoğan ve onun Nebati Bakanı sorunların sebeplerine umar aramıyor.
TÜKÜRDÜĞÜNÜ, YALAMA SÖYLEDİKLERİNİ YUTMA ÜZERINE KİMSE ERDOĞAN’IN ELİNE AKARSU DÖKEMEZ: Cumhuriyet tarihimizin en balaban aut siyasa fiyaskosu kuşkusuz Suriye politikasıdır. Erdoğan’ın Emevi Camisi’nde salat kılma rüyası ülkemize azılı zararlar verdi, bibi bile veriyor. 4 milyon Suriyeli ülkemize girdi, bire bir o kadarına dahi Suriye’birlikte bakmak zorunda kaldık. Erdoğan’ın 2020’dahi verdiği rakamlarla 40 bilyon dolardan çok aynı mülk Suriyeliler amacıyla harcandı. Sınırlarımızdaki terör koridorunu öğürtlemek üzere onlarca martir verdik. IŞİD’e karşı ahşa göğse çarpıştı mehmetçiklerimiz. İdlib’dahi 34 askerimiz martir oldu. Onarılmaz acılar yaşadık. Amma acıların genişlik büyüğü Suriye’üstelik maaşını ödediğimiz ÖSO unsurlarının eke bayrağımızı yakması oldu. Besle kargayı oysun gözünü. Bu ülkenin evlatları, bu coğrafyada ateşi ve ihaneti haddinden fazla görmüştür. Ortadoğu çöllerinde sırtından hançerlenmenin ne olduğunu yaşamıştır. Fahrettin Paşa’nın Medine müdafaası hafızalarda on paralık silinmiştir. Bu nedenledir kim cumhuriyetimiz alelhusus Ortadoğu ve Zenci coğrafyasındaki çatışmalara yan olmamayı milli bire bir aut siyasa kendisine benimsemiştir. Ta ki 2011’e büyüklüğünde. Erdoğan, Suriye’bile başlayan çatışmalara de isteye taraf olmuş, bu belayı başımıza musallat etmiştir. Bu sorunun Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde nasıl çözüleceği bellidir. Diyalog ve karşılıklı müşavere ile… Genel başkanımız bunu defalarca söyledi. Herhangi Bir defasında dahi Erdoğan etmedik hakareti bırakmadı. Belli tıpkı şeyi Putin söyleyince, hemen buyuru içtihat etti. Erdoğan, istihbarat teşkilatları üzerinden düzenlenen görüşmeleri mahsus daha çok bir eğin aşamaya taşımaya oruçlu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun erken konuşması hakeza bire bir tedarik olduğunu üstelik ortaya koyuyor. Nasıl ki elan geçmiş ‘kardeş Esad’ dediğine ayrımsız gecede ‘kalleş Esed’ dediyse gene aynı gecede tek yüzlü yüzlü ‘kalleş Esed’ dediğine ‘kardeş Esad’ diyebilir. Tükürdüğünü, yalama söylediklerini yutma üstüne kimse Erdoğan’ın eline su dökemez. Suriye’dahi dahi tükürdüğünü yalamaya söylediklerini yutmaya hazırlanan Erdoğan’a bizim ne söyleyeceğimizi bellidir, keyif olsun.”
“ALTILI MASADAN KARGAŞA ÇIKMAZ”
Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. siyasi parti liderlerinin benzeri araya geldiği altılı masa ile ilgili benzeri istifham üstüne Öztrak, şunları söyledi:
“Bugün Genel Komutan Sayın Esas Karamollaoğlu, bu konuda filhakika benzeri açıklama yaptı. Dolayısıyla benim onun sözlerinin üstüne tıpkı bayram söylemem akilane olanaksız. Altılı masadan kaos anarşi çıkmaz. Kargaşa anarşi aradığınızda saraya dönüp bakacaksınız. Altılı masa seçme şeyin genişlik iyisini yapacaktır. Milletimizi istiğna edecek şekilde ama başkalarının taleplerine bakarak değil, milletimizi istiğna edecek biçimde bu süreci götürecektir ve sunma gür şekilde da bu ülkenin 13. cumhurbaşkanını belirleyecektir.”
