Aylin Yürekli: “Dizge Değişikliğinde Maatteessüf Bakanlığınız üstelik Payına Düşenleri Aldı.

İYİ Fırka Isparta Milletvekili Aylin Korkusuz, geri Dışişleri Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe teklifinin görüşüldüğü TBMM Traksiyon ve Bütçe Komisyonu’nda; “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle devlet kurumları işlevsizleştirildi ve bürokrasi kamu atamalarında genişlik yüce ölçüt liyakat değil, iktidara yakınlık oldu. Cümle değişikliğinde maatteessüf bakanlığınız birlikte payına düşenleri aldı. Türkiye’dahi dış politikayı başöğretmen ve yönlendiren gelgel bakanlığınız olmalıyken, tek karar merci maatteessüf Cumhurbaşkanlığı oldu. Bu sene genel bütçe içeresinde payınıza düşen yüzde 0,37 sakıt, üzülerek karşılıyoruz” dedi.

İYİ Fırka Isparta Saylav Aylin Korkusuz geçkin Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü TBMM Traksiyon ve Bütçe Komisyonu toplantısında alay kendisine, iktidarın dış politikasını eleştirdi. Yürekli, görüşmede şunları söyledi:

“BU YIL UMUMI BÜTÇE İÇERESİNDE PAYINIZA SAKIT YÜZDELIK 0,37 DÜŞMÜŞ, ÜZÜLEREK KARŞILIYORUZ”

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle büyüklük kurumları işlevsizleştirildi ve bürokrasi amme atamalarında bildirme koskocaman ölçüt değim değil, iktidara yakınlık oldu. Cümle değişikliğinde maatteessüf bakanlığınızda payına düşenleri aldı. Türkiye’birlikte aut politikayı yöneten ve yönlendiren alım bakanlığınız olmalıyken, tek karar merci maalesef Cumhurbaşkanlığı oldu. Bu yıl genel bütçe içeresinde payınıza sakıt yüzdelik 0,37 sakıt, üzülerek karşılıyoruz. Parçalanmamış acun ülkeleri global sorunlar ile karşı karşıya, pandeminin yarattığı hesaplı mesail henüz atlatamadı. Rusya- Ukrayna savaşının nöbet açtığı erke ve gıda krizi müşkülat kendisine mesail ortada. İklim krizinden bir nice belde sorununa toptan ekonomideki endişelerden düzensiz göç ve terörizme kadar ülkeler milli menfaatleri çerçevesinde ayrıksı ülkeler ile mühim anlaşmalar yapıyorlar ve bakanlığınızın hakeza bir ortamda serencam kademe ev tıpkı bütçe çarpık. Dış politikalarımızın ciddi unsurları olan sınırlarımızın güvenliği, Kıbrıs, Yunanistan, Akdeniz, Azerbaycan, Bulgaristan ve Yunanistan’de yaşayan Türk azınlık konuları mihrak olmaktan uzaklaşılmış görünüyor. KEZ parlamentosu ilişkileri dondurma kararı aldı; tekmil müşavere başlıkları askıda. SUTAŞ mevzuatına ahenk başarısız. Hukukun üstünlüğü, kayırıcı hakları, etki bağımsızlığı, bilge güvenceleri, rapor özgürlüğü, laiklik üzere konularda Türkiye geri gitti. İlerleme raporunun pek çok durumunda gerileme (Back sliding) deyimi var. Yani son anlatım verimlilik değil enkaz raporu olmuş Sayın Vekil. Bu işi tekmil sürecine evirmenizi izhar etmek zorundayım, umarım haddinden fazla geç kalmadan sandık yetişir.

Stratejik önemi bulunan göç ve göçmenler konusunda, Suriyeliler başta, Afgan ve gayrı göçmenlerin ülkelerine düşüncesiz dönüşlerine ilgilendiren, ilgilendiren değişik İçişleri Bakanlığı ve Barhana İdaresi Başkanlığı mukteza planlamalar yapılıp ortak siyasa belirlenmemekte. İklim değişikliğinin etkisiyle günümüzde erke konusu kadar ciddi arkaç mevrut Fırat ve Dicle başta doğmak üzere ‘sınıraşan sular’ üstüne ileriye yönelik yöntem belirlenmemesini kaygıyla karşılıyoruz.

Bölgesel uzmanlık, çevirici eğitimi öncelikli ayla getirilememişine, Hukuk danışmanı/ ülfet müşaviri kadroları iştiyak edilen seviyede olmamasına, deniz hukuku, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi/Mahkemesi, abuhava değişikliği/çevre üzere civar plana çıkan aut politika konularında tam ehlihibre bulunmamasına dikkat iletilmek istiyorum.

“2015’TE YÜZDELIK 95,71 OLAN VİZE BAŞVURUSU KABUL ORANI YÜZDE 80,98’E İNMİŞ”

TBMM’den gelen bağlanmış soru önergelerinin oylumlu bire bir bölümünün karşılıksız bırakılmasını garipsediğimi nakletmek istiyorum. Sonuç dönemde bize çokça vasıl sorunlardan biri, Avrupa Birliği ülkelerine yapılan turistik ara sınav başvurularındaki reddedilme. Türkiye’nin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’hangi sunduğu rapora göre, 2014’birlikte yüzde 4 olan Schengen vize reddi, 2020’birlikte yüzde 12,7’ye yükselmiş, 4.5 intaç kalık yani. 2015’te yüzdelik 95,71 olan vize başvurusu akseptans oranı yüzdelik 80,98’e inik. Kül belgelerini parçalanmamış tamamlayan ve kamu vize koşullarını sağlayan vatandaşlarımıza dahi çıktı ret cevabı veriliyor.

Türkiye ile Avrupa Birliği (SUTAŞ) ortada, Ara Sınav Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Mankafa Kabul Anlaşması 16 Aralık 2013’te imzalandı. İmza törenine katılan Sayın Reisicumhur, vize serbestisi tanınacağına özen çekerek: ‘Yük olmaya değil denge almaya gidiyoruz’ demişti ve 2016’dahi Sayın Cumhur Reisi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden vizesiz gezi hakkı alamaması halinde, göçmenlerin et kafalı kabulünü durduracağını söyledi. O günden bugüne ne vize serbestisi gerçekleşti ne bile Et Kafalı Akseptans Anlaşması akseptans edildi. Bakanlığınızın resmi sayfasında Türkiye-SUTAŞ beyninde 18 Mart’ta varılan Mutabakata İlişkin Istifham-Cevaplar bölümünde  ‘Vize serbestisi sağlanmaması halinde atılabilecek adımlar nedir’ başlığında şu ifadeler kayran almaktadır:

‘Vize diyalog sürecinin öngörülen süre içerisinde vize serbestisi ile sonuçlanmaması halinde, Köylü Kabul Anlaşması’nın tarafımızdan tek taraflı feshi mümkündür (24. husus). Bu konudaki tutumumuz kesin benzeri biçimde KEZ tarafına bildirilerek taşıt altına alınmıştır.”

“2016 YILINDA SUTAŞ İLE İMZALANAN ’18 MART MUTABAKATI’ KAPSAMINDA YAPTIRIMINIZ HANGI OLACAKTIR”

O ahit soruyorum Sayın Nazır; vatandaşlarımız üçüncü dünya ülkeleri vatandaşları ile ayrımsız zorlukları yaşarken, 2016 yılında SUTAŞ ile imzalanan ’18 Mart Mutabakatı’ kapsamında yaptırımınız hangi olacaktır? Örneğin 27.07.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Bulgaristan Cumhuriyeti kimlik belgesi kâin kişilere ara sınav muafiyeti verildi; ülkemize kimlik kartları ile vize serbestisi sağlanan ülkeler ile mütekabiliyet ilkesi gereği kişi vatandaşlarımız amacıyla da vize serbestisi illet sağlanmadı? Bizim bu anlaşmalardan kazancımız hangi olacak? Aradan 9 yıl gibi teferruatlı bire bir müddet geçti ve ülkemiz dünyada arz fazla sayıda mülteciye ev sahipliği özne talih oldu.

Resmi rakamlara göre düzensiz göçmenleri saymazsak Türkiye genelinde mülteci sayısı 4 milyonu aştı ve bunların 3,6 milyonu Suriyeli. Milletimiz fukaralıkla boğuşurken, yiyecek savmak bulamazken; sığınmacılarla mevrut artı yükün bize maliyeti nedir? Resmi kalkınma yardımları çerçevesinde sığınmacılara ayrılan behre birçok milyar dolardır?”

Share: