“Asrın felaketi”ni ateş parçası torunlar üzere Adana’da psikososyal destek

Adana’üstelik depremin peşi sıra spor salonunun baziçe alanına dönüştürüldüğü öğrenci yurdunda nazil ailelerin çocuklarına “asrın felaketi”ni unutabilmeleri üzere psikososyal destek sunuluyor.

Adana’da, Bilgisizlik ve Spor İl Müdürlüğünce Sarıçam ilçesindeki 2 bin şahsiyet Çukurova Ayvaz Mektepli Yurdu’nda afetzedelere konaklama imkanı sağlandı.

Milli Terbiye Bakanlığı bünyesinde Kayseri, Isparta, Kütahya’bile vazifeli ruh bilimsel danışmanlar, yurtta barınan ailelerin çocukları için kente geldi. Ekiplerce oyun alanına dönüştürülen yurdun spor salonunda çocuklara psikososyal destek verilmeye başlandı. Türlü etkinliklerin düzenlendiği tesisteki çocuklar gösterici yapıp oyunlar oynayarak eğleniyor. Psikososyal desteklerle çocuklarda depremin hastalık olduğu travmanın izleri silinmeye çalışılıyor.

“Oyun iyileştiriyor”

Gönüllü ruhsal danışmanlardan Zeynep Kaya, AA muhabirine, depremlerin önce gününden itibaren afetzedeler için sahaya çıktıklarını söyledi. Çocukların bu süreçte yaşadıklarını unutmakta zorlandığını vurgulayan Kaya, “Sürece uyum sağlamaları amacıyla havari oluyoruz. Aynı çocuğumuz hiç uyumuyordu. Oyuna başladığımız ilk gecenin peşi sıra eş yanımıza gelerek çocuğunun uyuduğunu söyledi. Baziçe iyileştiriyor. Çocuklara dokunmaktan çokça hoşlanıyoruz. Onlar bile bu dokunuşla bu arada iyileşiyorlar. Günde yaklaşık 30 çocukla yakından ilgileniyoruz.” diyerek konuştu.

Kayseri’den gelen Emine Bayhan bile psikososyal dokunuşların ortamında olduğu etkinlikler düzenlemeye çalıştıklarını dile getirdi.

Isparta’dan gelerek psikososyal bindi ekibine katılan Süleyman Kurnaz, çocukların alışılagelen güç uyum sürecini hızlandırmaya çalıştıklarını aktardı. Etkinliklerin müspet yansımalarını gördüklerini bildiren Kurnaz, şunları kaydetti:

“Çocuklarımızın yaşadıkları bu titreme ve stresten az buçuk olsun uzaklaşmaları namına uzlaşma sağlayan etkinlikler düzenliyoruz. Çocuklarımıza çok yararlı olduğunu düşünüyoruz. Burada alışılagelen hayattan kopup çocukluklarını yaşayabiliyorlar, eğleniyorlar. Çocuklarımızı günce rutinlerine geçmek ve yüzlerini güldürmek üstüne çalışmalar yapıyoruz. Aramızda göçük altından çıkarılan çocuklarımız bile var. Erinçsiz ve panik havasındalardı. Bazen veliler çocuklarının çokça abat uyuyamadığını, tığ geldikten sonraları yaşadıklarını biraz elan unuttuklarını ve alışılagelen hayata henüz abat bakmaya başladıklarını söylüyorlar.”

Share: