Adana’daki Sinem Apartmanı’nın depremde yıkılmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan müteahhit Hüseyin Esasen Sebep ile ortağı avukat Ömer Faruk Gerger’in savcılıktaki ifadelerine ulaşıldı.
Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 6 Şubat’ta 7,7 büyüklüğündeki sarsıntıda gördüğü hasarın ardından saatler sonradan Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki depremde çöken ve haddinden fazla sayıda kişinin yaşamını yitirdiği Sinem Apartmanı ile ait sormaca sürüyor.
Tutuklanan Yıldırım ve Gerger’in savcılık sorgularında birbirleriyle çelişkili ifadeler verdikleri ortaya çıktı.
Haklarındaki suçlamaları reddeden iki ortaktan Ömer Faruk Gerger ifadesinde, avukatlık dışında gelişigüzel meslek yürütme etmediğini belirtti.
Adana Barosuna mukayyet olarak fariza yaptığını belirten Gerger, “Ben hukukçu ve avukatım. Arkadaşım olan Hüseyin Doğrusu Sebep müteahhittir. Kendisine güvendiğimden dolayı 1999’bile bahse bahis şirketi yüzdelik 50 kuma namına kurduk. Yüklenici olmadığımdan ve dolayısıyla yapım işlerinden anlamadığımdan şirketi fiili adına temsilen idare eden arkadaşımdır. Benim üstencilik belgem yoktur ancak Hüseyin’in üstencilik belgesi vardır.” ifadesini kullandı.
Gerger, ortağı Saika’ın Sinem Apartmanı’nı ikinci evet dahi üçüncü zalimce karkas yerine tamamlandıktan sonraları E.N.S’den devraldığını kaydetti.
İnşaatı devraldıkları kişiye ödemeyi Saika’la yaptıklarını bildiren Gerger, “Antrparantez inşaatın sağlamlığı konusunda uzmanlığım olmadığından denetleme durumum olmamıştır ancak ilgili evraklardan gördüğüm kadarıyla denetleyen görevliler ‘sağlam’ raporu vermişlerdir. Şirketi temsile çıkışlı olan Hüseyin, onay restorasyon, devamında gerçekleşen yapım bitimindeki iskan işlerini kendisi izleme ederek tamamlamıştır. 2004 yılında şirketteki hisselerimizi devrettik. Bu alana ilişkin faaliyetlerimizi bıraktık.” savunmasını yaptı.
“Binayı mecmu yerine inşa ettiklerini” savundu
Hüseyin Esasen Saika bile ifadesinde, Ömer Faruk Gerger’le ortak kurduklarını belirtti.
Sebep, Sinem Apartmanı’yla ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Ömer Faruk Gerger ile bahse konu inşaatın ikinci katından ahir kısmını gelişigüzel tamamladık. Demirinden çimentosuna antrparantez çivisine varana kadar gelişigüzel şeyini bu arada yürüttük. Yani Ömer Faruk Gerger haricen resülmal koyarak ortak ergin değildir, hem anamal hem bile gelişim ortağıdır. Bu binanın alışılagelen şartlarda yıkılması tür değildir. Kaldı kim belediye görevlileri o tarihte binamızı denetlemiş ve iskanımızı almışız. Çatı şu iki ihtimalde yıkılabilir; tekmil altından kırık hattı geçiyorsa yıkılır, ikinci ihtimal ise binada sütun kesilmesi durumudur. Ben sütun kesildiğini görmedim ancak hele zelzele zımnında yapı yıkıldıktan sonradan kolon kesildiğini duydum. 6 Şubat’taki önce depremde yapı yıkılmamıştır, ikinci artçı depremde yapı yıkılmamıştır, bire bir dönem üçüncü depremde (Elbistan merkezli sarsıntı) yıkılmıştır. İlk zelzele sonrasında yapı sakinleri binadan munfasıl fakat parçalanmamış uyarılara rağmen bire bir hane kişiler binaya esasen girmişler. Binanın yıkılmasında beni tıpkısı kusurum yoktur. Vicdanen rahatım, binayı birlik yerine nesir ettik.”
Gerger ve Yıldırım’ın avukatlarının ise müvekkillerinin söz konusu apartmanın hukuka muhalif bire bir inşaat olmadığını gelecek sürdüğü, tutuksuz yargılanmak üzere başıboş bırakılmalarını murat ettiği öğrenildi.
Adana’birlikte depremde yıkılan binalardaki imal kusurlarıyla ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınarak bekçi barış ceza hakimliğine irsal edilen Ömer Faruk Gerger ve Hüseyin Zati Saika, 15 Şubat’ta tutuklanmıştı.
