İyi Parti’nin ‘Uludağ Düz Başkanlığı’ Protestosuna Vilayet Engeli

ZEHRA DEĞİRMENCİ/ SİBEL ALP

İYİ Öğür Bursa İl Başkanlığı’nın, kurulması planlanan Uludağ Kayran Başkanlığı’na cebin Milli Otopark kapısı uğrunda düzenlemek istediği matbuat açıklaması vilayet kararıyla engellendi. Açıklamayı farklı bir noktada eden Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, “Milli Otopark kapısına derbent vermediniz. Canınız iyi olsun. Fakat bilinsin ki bizler üstelik Bursa’nın yer oylumlu değeri Uludağ’ımız için kurulan rant zincirine derbent vermeyeceğiz” dedi.

İYİ Öğür Bursa İl Başkanlığı’nın Uludağ Alan Başkanlığı kurulmasını öngören ve TBMM Genel Oturmuş gündeminde olan kanun teklifini, zaman Milli Park kapısı önünde fayrap etmek istediği matbuat açıklamasıyla çıkıntılık etmek istedi. Fakat İyi Partililerin basın açıklaması uyanık aracılığıyla engellendi. İYİ Fırka Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve bitirmiş beyninde geçen diyalogda, talimatın Bursa Valiliği marifetiyle verildiği söylendi.

Uludağ’üstelik önlem düzlük asayiş güçleri partililerin geçişine izin vermezken zincirli-kilitli basın açıklaması güllabi kurduğu barikatın önünde yapıldı. Valiliğin haram kararına reaksiyon gösteren Selçuk Türkoğlu, “Partilerin basın açıklaması anayasal ayrımsız haktır. Bilgelik vermemize rağmen haram getirilmesi, kanunla mevdu aynı hakkın engellenmesi demektir” dedi.

“OKSİJEN DEPOSU ŞEHRİN İNSANLARI, ZEHİR SOLUYOR”

“Milli Otopark kapısına derbent vermediniz. Canınız sağlıklı olsun. Fakat bilinsin ki bizler birlikte Bursa’nın en eke değeri Uludağ’ımız amacıyla kurulan getirim zincirine derbent vermeyeceğiz” diyen  Türkoğlu, şunları söyledi:

“Önce ovasını bitirdiler bu güzelim şehrimizin. ‘Yeşil Bursa’ydı adımız, betona boğdular, ‘gri Bursa’ oldu. Bilahare seçme derde derman havasını bulunmayan ettiler. Müvellidülhumuza deposu şehrin insanları, elem solumaya başladı. Nefes ahzetmek az daha imkansız arkaç geldi. Ardından da felah kaynağı suyunu bitirdiler. Gürül gürül akan çeşmeleriyle ünlü Bursa, şimdilerde kuruyan barajlarıyla anılmaya başlandı.

Hani şehir şairi diyor ya ‘Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim. Akaret suyun, ürün çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı. Sana antagonist, bana antagonist, düşünen insana düşman. Yurt kim bu insanların evidir sevgilim, onlar vatana antagonist.’

O getirim düşkünü, o talancı, o katı zihniyetli düşman, halen daha kanmak bilmiyor. Yeşilimizi bitirdi, doymadı. Havamızı kirletti, doymadı. Suyumuzu namevcut etti, temelinden doymadı. İşte o arsızlar, deminden da gözünü çoktan mazide mütezayit o güzelim doğamızın, o heybetli havamızın, o buz kabil suyumuzun kaynağı Uludağ’ımıza dikti.

“BURSA BÖYLE BİR ACIMASIZLIK GÖRMEDİ”

Bursa’yı parsel parsel satanlar, maalesef demincek de ‘Alan Başkanlığı’ adı altında, yüzdelik 71’i orman örtüsüyle ciltli, hoppadak Bursa’ya değil, Marmara Bölgesi’nin tamamına maltalık veren, ülkemizin sunu gösterişli hayat iksirini, sayısız medeniyetin asırlar boyu hayat kaynağı olan Uludağ’ımızı mahvetmeye cüret ediyorlar.”

Bursa’nın bugüne büyüklüğünde hakeza tıpkı gadir görmediğini rapor fail Türkoğlu, Uludağ’dahi kâin bin 320 garip bitkiye, 32 ayrımlı endemik bitki türüne ve Uludağ’ın enerjik çeşitlerine değindi. Türkoğlu, Uludağ’ın yüzyıllardır bölgenin içme suyu ihtiyacını karşıladığını ve kış turizmi açısından millî ve arsıulusal anlamda balaban tıpkı suret olduğunu anlatım etti. Uludağ’ın 1961 yılından beri milli park statüsünde olduğunu hatırlatan Türkoğlu, bugün ise büyük bir tehlikeyle yüz yüze kalındığını söyledi.

KAPADOKYA ÖRNEĞİNİ HATIRLATTI

Hazırlanan kanun teklifine dayalı görüşlerini belirten Türkoğlu, sözlerine şöyle bitmeme etti:

“Konu ile ait olarak hazırladıkları yasa teklifinde da niyetleri belirgin görünmüyor. Bilfarz Alan Başkanlığı bünyesinde yer matlup alt kurul ve müşavere kurulunun üyelerinin çoğunluğu, akademik odaların eş imzasıyla hazırlanan serbest şümullü rapora bakarak, son derece kavisli tıpkısı yapılanmayı içeriyor. Kamu yararına teftiş görevi yaparak hizmet üreten iz odalarından temsilcilerin bulundurulmaması adi çokça amma çokça manalı. Yani bu komisyonun ya da kuruluşun vuku biçiminin da, Uludağ’ı koruma amacı taşıdığını ifade etmek haddinden fazla print. Denk mi? Cebin size Kapadokya’nın bugünkü berhava. Acun üzerinde adeta çok farklı tıpkı gezegeni mümasil, eke Domuzuna Atlar Ülkesi’nin kalpgâh burkan görüntülerini gözlerinizin önüne getirin. Milli park yeri statüsünden çıkarılmak maksut Uludağ’ın üstelik işte kelimesi kelimesine Kapadokya’birlikte olduğu kabil delik deşik hale getirilerek perişan edilmeyeceğinin garantisi bu teklif metninde namevcut.

“KAYRAN BAKANLIĞI, DIRIM HAKKININ HİÇE SAYILMASIDIR”

Bu belirsizlikler altında Uludağ Düz Başkanlığı yönetimi buyurmak, Bursa’nın mülki idare iradesinin bypass edilmesi demektir. Ilmî yaklaşımların dikkate alınmadığı bir Kayran Başkanlığı gelmek, Bursalılar başta girmek için, Marmara Bölgesi’nde zinde milyonların, Uludağ üzerindeki yaşam hakkı ve hukuklarının hiçe sayılması demektir. Alan Başkanlığı projesinin bu şekilde hayata geçmesi geçmek, sayısı karışık yıpranmamış yapılanmalar, zincir oteller vs. demektir. Yeni yapılanmalar geçmek, yeni yerleşim yerleri, yeni meskün mahaller demektir. Aynı zamanda eskimemiş yollar, altyapı tesisleri, otoparklar vs. demektir. Hepsinden önemlisi bilcümle bunlar, bölgede yeni bire bir nüfus kesafeti demektir. bununla birlikte, yaz-şita oluşacak ısı yükselmeleri nedeniyle meydana gelecek abuhava değişiklikleri demektir. Benzeri şekilde, bulunan tabii dokunun, gözümüzün içine baka baka mahvedilmesi demektir. Daha bile Türkçesi, amme namına teftiş görevi gören akademik odaların kategorik dışlandığı aynı Alan Başkanlığı almak, Uludağ’ın Bursa’dan değil, Ankara’dan yönetilmesi; yani davulun bizde, tokmağın başkasında olması demektir.

Bütün bu nedenlerle Uludağ’de bu koşullarda bire bir Düzlük Başkanlığı kurulmasına tığ İYİ Tümen ve Bursa’bile yaşayanlar namına karşıyız. Değişmeyen vericileri uyarıyoruz. Bölgede zinde milyonlarca insanın hayat hakkına tecavüz ika gafletine kimse düşmesin. Zinhar ola kim bu vebale girmeyin.”

Share: