BARTIN’birlikte 3 ay ilk meydana gelen eroin kazasından bilahare cankurtaran uçakla, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne getirilen madencilerin aileleri, umutla yakınlarının taburcu olacağı günü bekliyor. Yaralı madencilerden 39 yaşındaki Erol Bulduk’un 6 yaşındaki oğlu Beytullah üstelik hastanenin sunu bayağı misafiri namına umum 90 gündür ailesiyle bu arada hastanede yaşıyor. Beytullah, okula üstelik hastane sınıfında başladı. Personelin el üstünde tuttuğu ve gibi olduğunca alışılagelen tıpkı hanay sürmesi için çaba sarfettiği Beytullah, hastanede tedavi gören füru için gerçekleştirilen sinema etkinliğine üstelik katıldı.
Geçtiğimiz Teşrinievvel ayında Bartın’daki kömür madeninde meydana mevrut kazada güç yaralanan ve Keyif Bakanığı’na merbut 112 ambulans uçakla Başakşehir Çam ve Sakura Site Hastanesi’ne getirilen işçilerden Ayhan Akgül (37) ve İzzet Ak’ın (39) aheste bakımdaki tedavileri 3 aydır devam ediyor. Remzi Taşkömür (42), kısık bakımdan çıkarken, kilolu yanıklarla haftalarca pahal bakımda otama gören Erol Bulduk (39) de, birkaç hafta önceki normal servise makbuz. Kazanın olduğu 14 Ilk Teşrin’den bu yana tıpkısı devir de hastaneden ayrılmayan ailesi ise tamam 90 gündür hastanede umut nöbeti tutuyor. Sair madenci aileleriyle beraber hastanede kıvrak en aşağı mihman ise Erol Bulduk’un oğlu Beytullah. Beytullah, anaokuluna bile şifahane sınıfında başladı, yazmayı geçmiş öğrendiği lügat ise ‘Baba’ oldu. Personelin da el üzerinde tuttuğu ve cins olduğunca normal tıpkı hayat sürmesi için çabalama sarfiyat ettiği bayağı çocuk, sayrılarevi yönetimi marifetiyle kendileri için ayrılan süit odalarda ailesiyle beraber kalıyor, personelle birlikte yemeğe iniyor, şifahane içindeki aktiflik alanlarında espas geçiriyor, şifahane sınıfındaki derslere katılıyor. Beytullah, hastanede yatarak otama gören gayrı çocuklarla bu arada sinemaya giriyor ve bundan sonra ara sıra alarga birlikte olsa babasını ziyarete gidiyor. Beytullah amacıyla 3 aydır hastane koridorları oyun sahası, bekleme salonu evi, hastane personeli ise ailesi kabil oldu. Beytullah’ın sayrılarevi rutinini ise ilk defa Demirören Veri Ajansı görüntüledi. Dertli beyaz zehir işçisi Erol Bulduk’un babası Sami ve annesi Bezenmiş Bulduk de oğulları yavaş bakımdan servise çıktıktan sonradan, ilk defa konuştu.
“EŞİ, KIÇ PARMAKLARINDAN TANIYABİLDİ”
Güç üzüntülü yaralarıyla otama gören Erol Bulduk’un babası Sami Bulduk, ‘Kaza önceki olduğunda, öldü dediler. Bilcümle hastaneleri dolaştık, yeryüzü böylecene morga bile gittik. Orada dahi yoktu. Sonra şeb saat 10.30’üstelik tıpkısı vukuf geldi, ismi kavisli yazılmış; İstanbul’birlikte hastanede olduğuna dayalı vukuf aldık. Bartın valimizin bize verdiği araçla acilen buraya geldik” dedi. Bezenmiş Bulduk dahi gelini Nurten Bulduk’un eşini ancak kiç parmaklarından kişileştirme edebildiğini anlatarak, ‘İlk dolaşma öldü diye niteleyerek veri geldi, Bartın’daki kül hastaneleri dolaştık. İstanbul’a geldik haber gelince. Eşi dahi teşhis etmekte zorlandı, kadem parmaklarından tanıyabildi. Hep vücudu yanmıştı, çizmeleri ayaklarını korumuş. Yüzü benzemiyor, kulaklarına bakmış kulaklarından üstelik anlayamamış. Ayak parmaklarına bakmış, parmaklarından tanıyabilmiş. Tığ geldiğimiz günden beri burada kalıyoruz. Sabahları 10.00 kabil buraya iniyoruz, burada beklemeye başlıyoruz. Beytullah bizim moralimiz burada. Haydi babaanne gidiyoruz deyip elimden tutup götürüyor. Tığ çok ağırlık günler geçirdik ama çok şükür şimdi buralardayız” diye konuştu.
“BABAMI İYİLEŞTİR DEMİŞTİ, ONA KAVUŞMASI ARZ FENA HÂLDE ANDI”
Yaralı maden işçilerinin aileleriyle sohbeti sırasında sonuç durumla ilişik aileleri bilgilendiren Sayrılarevi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ise düş nöbetinde 3 ayın geride kaldığını kaydetti ve ‘Hastalarımız emniyetsiz yavaş bir süreçteydi geldiklerinde. 2 hastamız servise daha çok (biri taburcu oldu), servise çıkan hastalarımızın de imdi beraberinde refakatçısı oluyor. Değme sabahleyin bütün hocaların katılımı ile yapılan ayrımsız vizit sonrası ego şahsen hastalarla ilişik bilgilendirmeye geliyorum aileleri. Madenci yakınlarımız ince zamandır bizimle gelişigüzel. Bütün ihtiyaçlarımı hastanede karşılamaya çalışıyoruz. Içtimai bakım uzmanlarımızın desteğinin yanı sıra, manevi bindi uzmanlarımız dahi Kur’an tilaveti, dua kadar değme türlü ihtiyaçlarını karşılıyor. Beytullah ise burada bizim en kıytırık misafirimiz. Burada bilcümle misafirlerimiz ortada sunma alıngan davrandığımız o. Benden tıpkısı molekül lazım misin dediğimde, ‘Babamı iyileştir’ demişti. Babasıyla da kavuştukları o zaman, herhalde mesleksel anlamda bizleri sunma çok etkileyen anlardan biri oldu. Geldiğinden beri anaokulu derslerine burada bitmeme ediyor. Esasen ayrımsız familya olduk denilebilir. Hassaten zaman benim oğlum bile burada, Beytullah’la çok ferah bacanak oldular. Müdür Yardımcısı Emine (Özmen) Hanım’ın kızı birlikte dolgunca ayrımsız yâren oldu ona. Yanıklar zımnında Erol Satma’e sayısız, o kadar çok muamelat ve cerrahi müdahale yapıldı kim. Hala bile yapılmaya bitmeme ediliyor. Ama Erol Satma şu an yer ongun durumda olan hastamız. Oldukça ferah bire bir noktaya geldik tedavisinde” şeklinde konuştu.
“BİR BALA İÇİN HADDINDEN FAZLA AĞIR ŞEYLER YAŞADI”
Beytullah’ın sayrılarevi günlerinde onunla arz yakından ilgilenen kişi ise Şifahane Başöğretmen Yardımcılarından Nurcan Çelik. Beytullah’ın her nev ihtiyacında yanı sıra olmaya çalıştıklarını anlatan Polat, şunları söyledi: ’90 gündür ailelerimizle birlikteyiz. Beytullah az buçuk henüz bizim arz değerlimiz oldu. Çünkü yer küçüğümüz. Yaşadıkları ayrımsız bala için çokça ağırdı ve bu süreci sunma mebzul şekilde, onun hayatında iz bırakmayacak, titreyiş yaratmayacak şekilde geçirebilmesi amacıyla elimizden geleni yapıyoruz. Hastane bu süreçte onu bire bir nevi evi kadar oldu. Babasını ilk gördüğü dakika ise hepimizde çokça büyük tıpkı mutluluk, anlatamayacağımız hissiyat yaşattı. Beytullah gününün şişman aynı çoğunluğunu burada (aileler amacıyla ayrılan bekleme alanında) babaannesi, dedesi, halası ve gayrı madenci aileleriyle bu arada geçiriyor. Bizim sosyal destek uzmanlarımız da bu sürecin içindeler. Beytullah bir zamanda ahit içinde sayrılarevi sınıfında anaokulu derslerine katılıyor beş altı saat.”
