Kandilli Rasathanesi’nde Marmara Depremi’nin 23. yılı zımnında basın toplantısı düzenlendi

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Hareket Araştırı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara’üstelik tıpkısı deprem olacağını, ancak bunun zamanının bilinmediğini belirterek, “7’nin üzerinde tıpkı zelzele olabilir. Amma o fay tek çıngı mı kırılacak? Galiba bir tane zerre kırılmayacak. Tıpkı kaç parça kırılacak. Onunla ait araştırmalarımız üstelik var.” dedi.

Marmara’de 17 Ağustos 1999 yaşanan depremin 23’üncü yılında, Türkiye’üstelik sarsıntı riskleri konusunda farkındalık fotoğraflamak ve depreme alın alınacak tedbirleri uyarmak üzere Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Yer Sarsıntısı Araştırı Enstitüsü Lehçe Hareket-Tsunami İzleme ve Yorum Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Haluk Özener, son yıllarda depremlerin arttığı yönündeki yorumların makul olmadığını belirterek, 1999’dahi 30 istasyonla Türkiye’deki depremlerin izlendiğini söyledi.

O antlaşma muhtemelen küçük depremlerin ölçüldüğünü dile getiren Özener, “O zamanlar bu büyüklüğünde alıngan kulaklarımız yoktu. Yani biz o zamanlar ihtimal üçlük depremleri ölçüyorduk diyebilirim. Meğerse zaman Marmara Denizi’nin dibindeki yer sarsıntısı gözlem cihazlarıyla bahir tabanı sismometreleriyle 0,2 büyüklüğündeki depremi dahi taşıt edebiliyoruz. Dolayısıyla sarsıntı sayılarının artması, esasta bizim takanak eşiğimizin düşmesi dahi elan bereketli duymamıza tutkun.” ifadelerini kullandı.

Kendilerine sonsuz Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda neresinin kırılacağının sorulduğunu belirten Özener, “(Marmara’bile) Bilcümle söylüyoruz yani, bir deprem olacak. Ne ant olacak bilmiyoruz. Ne büyüklükte olacak? İşte 7’nin üzerinde ayrımsız zelzele olabilir. Ama o kırık yegâne kıvılcım mı kırılacak? Galiba yegâne kıvılcım kırılmayacak. Birkaç parça kırılacak. Onunla ilişik araştırmalarımız bile var.” diye niteleyerek konuştu.

Depremlerden sonradan ikinci benzeri afetin tsunami olduğuna değinen Özener, şöyle bitmeme etti:

“Yani tsunami gerçeği esasta bu lezzetli coğrafyada yine denizlerimizde Ege, Akdeniz, Marmara Denizi’nde devir boyunca olan tıpkı cins. Amma bunu ancak tığ Bodrum Kos depremi sonrasındaki tsunamiden daha sonra, İzmir’üstelik, Selçuk’ta olan tsunamiden sonra öğrendik. Tsunamiler Marmara’birlikte sadece deniz tabanındaki heyelanların yaratacağı tsunamiler olacak. Yani Marmara’dahi ırak doğuda olan ayrımsız tsunami gibi benzeri tsunami beklenmiyor. Amma heyelandan dolayı gün süresince ergin gâh tsunamiler, Marmara Denizi’nde var. Bu tsunamiler Marmara’da olacak şişman benzeri depremden sonra gerçekleşebilir.”

“Marmara’birlikte zelzele erken uyarısı 5-7 saniye cins”

Tsunamiyle ilişkin alınacak önlemlerin yalın kat olduğunu kaydeden Özener, benzeri depremin tsunami yaratıp yaratmayacağıyla ilgilendiren bilgiyi evgin yerine AFAD ile paylaştıklarını belirtti.

Yer Sarsıntısı er uyarısının deprem olmadan ilk verilen aynı uyartı olmadığını anlatan Özener, “Dolayısıyla yeniden ara sıra hatalı algılama oluyor. Er uyarma demek, depremin nerede olacağını vermek değil. Deprem olduktan sonradan yıkmacı dalga size gelmeden evvel bir uyarma mesajı gelmek.” dedi.

Marmara’de verilebilecek erken uyarının 5-7 saniye olabileceğini vurgulayan Özener, bu sayede Marmaray’ın sakıncasız tıpkı istasyona çekilebileceğini, elektrik üretim tesislerindeki üretimin durdurulabileceğini, doğal gaz tevzi anne borularının kapanabileceğini ve depremden sonradan meydana ati ikinci afetlerin önüne geçilebileceğini anlattı.

Yaklaşık 503 bin kişiye eğitim verildi

Depremin natürel benzeri olay olduğunu ve önüne geçemeyeceklerini tamlayan Özener, depremin vereceği zararların alınabilecek önlemlerle azaltılabileceğini vurguladı.

Toplum namına depreme hazır olunması gerektiğini anlatım fail Özener, konuşmasında şunları dile getirdi:

“1999 depreminden sonradan Acun Bankası’nın desteğiyle Kandilli’birlikte ayrımsız proje gerçekleştirilmişti. Aktüel adıyla ‘Afete Hazırlık Laboratuvarı’. Burada gezgin yer sarsıntısı tırıyla öğrencilere, öğretmenlere verdiğimiz eğitimlerle biz bu deprem gerçeğini ve deprem sırası, hatırat, öncesi ve sonrasında neler yapılması gerektiğini anlatıyoruz. Kaç kişiye ulaştık? 502 bin 982 kişiye ulaştık. Tabiatıyla ki gönül ister kim çokça henüz çok amma bu ulaştığımız insanlar da başkalarına ulaşıyor. Yani terbiye eğitimi yapıyoruz. Onlar de toplumun ayrımlı kesimlerini eğitiyor.”

“Ayasofya’daki sensörler artırılacak”

Tarihi yapıların, asık köprülerin, Marmaray’ın sonsuz adına izlendiğine değinen Özener, Ayasofya-i Yetişkin Cami-i Şerifi’nde dahi ivmeölçerlerin bulunduğunu söyledi.

Tüm raporları Vakıflar Genel Müdürlüğüne sunduklarını anlatan Özener “Camiye çevirdikten bilahare dahi orada ayrıyeten özel tıpkı emek başlatıldı. Evkaf Genel Müdürlüğüne bu konuda elimizdeki bilgelik, belgeleri verdik. Anlıyoruz ki orada henüz ince bir çalışma başlayacak. Zımnında önümüzdeki günlerde veya aylarda oradaki sensörlerin sayısının artması iri olasılıkla gerçekleşecek. Ayrıksı camilerde da bahsettiğiniz gibi sismik sensörler duruyor. Oradaki gözlemlerimiz devam ediyor. Ama Ayasofya tabiatıyla çokça hususi bire bir düz, onunla ait Evkaf Umumi Müdürlüğü özelinde çokça okkalı bir say başlatıldı.” bilgisini verdi.

Erken uyartı üstüne küçümseme alan Dr. Selda Altuncu Poyraz de depremde evvel mevrut P dalgasının yıkıcı olmadığını belirterek, “P dalgasının vürut süresi depremin merkeziyle bulunduğunuz kayran arasındaki uzaklığa bağlıdır. Tabii kim mesafeye sadık kendisine saniyeler mertebesinde değişebilir. Üç türlü, ilkokul kabil. İlk P dalgası geldikten sonra depremin yerini ve büyüklüğünü belirleyebiliyoruz. Haddizatında erken ihtar dediğimiz molekül P dalgası geldikten sonraları yani geçmiş kolpo geldikten sonraları saniyeler içerisinde verdiğimiz bilgiye erken ihtar diyoruz.” diyerek konuştu.

“Kuşadası depremi geç noksan aynı artçı”

Prof. Dr. Yüce Bulak birlikte 14 Ağustos’ta Kuşadası Körfezi’nde meydana gelen depreme ilgili istifham üstüne şunları söyledi:

“Kâh araştırmacılar bu kullanılmamış depremin esasta münferit ayrı tıpkısı sarsıntı olduğunu ve yeni bire bir fayın tetiklenme olasılığı olduğu üzerine görüşler bildirmiştir. Yani biz yeniden yaptığımız tetkikat neticesinde bu depremin direkt 2020 İzmir, yani Kuşadası depremiyle münasebetli olduğunu görüşünü savunuyoruz. Nedeniyle bu beş altı aktarılma ilk meydana gelen depremi geç artmış aynı artçı zelzele olarak nitelendiriyoruz.”



Share: