Nilüfer Çayı için işbirliği zamanı
BURSA – Uludağ pınarlarından doğarak 103 kilometrelik hattı izleyip Marmara Denizi’ne vasıl Nilüfer Çayı’nın çarkıt saf görüntüsüne kavuşması ve henüz mübarek kullanılması amacıyla öğün haritası hazırlanıyor. Site yönetiminden nezaret temsilcilerine, gelişim insanlarından sivil topluluk kuruluşlarına büyüklüğünde konunun tamam tarafları, ‘Nilüfer Çayı Eylem Planı’ toplantısında tıpkı araya geldi.
Kaynağını Uludağ’dan alarak Bursa Ovasını tamamıyla geçip Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı’nın ‘eskiden olduğu gibi’ tekrar akman suyuna yine kavuşması için Bursa’nın kuma aklı devreye girdi. Bursa Valiliği koordinasyonunda Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Ticaret ve Uran Odası’nın katılımıyla yapılan sıkıntılı katılımlı toplantının arkası sıra; Nilüfer Çayı’nın içerisinden geçtiği ilçe şehremaneti başbuğ ve yöneticileri, tevhit endüstri bölgelerinin temsilcileri, sivil topluluk kuruluşları ve vekillik temsilcilerinin katıldığı serbest katılımlı derinti düzenlendi. Toplantıda, Nilüfer Çayı cemi yönleri ile ele alındı.
“Anlayış proje olacağına inanıyorum”
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki toplantıda mütekellim Bursa Valisi Yakup Canbolat, Nilüfer Çayı’nda endüstri ve başka atıklardan ufuk mekân kirliliği yaşandığını söyledi. Nilüfer Çayı’nın kurtarılması amacıyla iki kanı ortaya çıktığını ve bunların içinin maharet anlamda doldurulması gerektiğini belirten Ilbay Canbolat, “Bir Numara proje, OSB’lerden sâdır arıtılmış suyun ‘Nilüfer Çayı yatağının altından yahut kenarından götürülerek’ Marmara Denizi’ne dip deşarjının yapılmasıdır. İkinci proje ise Nilüfer Çayı’nın baraj sistemiyle korunması ve burada 12 ay boyunca akarsu tutulması, değişik sportif ve kültürel etkinliklerin yapılabileceği havzaya kavuşturulmasıdır. Bununla ilgili mefret araştırı yapıldı. Nilüfer Çayı’nın elan geniş katılımla ele alınması amacıyla bu toplantıyı düzenledik. Bu proje, fakat Bursa’daki koşullar konuşularak yapılabilir. Bursa amacıyla raf ve uyanıklık proje olacağına inanıyorum. Toplantı; Nilüfer Çayı’nın turizme, kültüre ve şehre kazandırılması yerine kocaman katkılar sunacaktır. Eş karar sonrasında, yapılabilirlik ve projelendirme çalışmaları başlatılacak. Nilüfer Çayı’yla ilgisi olan kül tarafların destek vermesini ikbal ediyoruz” dedi.
“Tarihi sorumluluğumuz var”
Bursa Büyükşehir Belediye Reisi Alinur Lüle Taşı, şehrin son 25-30 yıldır Nilüfer Çayı’nın kirliliğini konuştuğunu dile getirdi. Şehrin doğusundan günindi yakasına büyüklüğünde degaje bir forma izleyen, site merkezini bölüp sabık çayın düzenlenmesi ve düzeltilmesiyle alakadar fizibilite çalışması yapıldığını açıklanan Komutan Aktaş, daima konuşulan kasaba kirliliği konusunda iş insanlarının bile duygun davrandığını söyledi. Gelinen noktada gerçekleri masaya yatırarak cereyan edilmesi gerektiğinin altını çizen Komutan Lüle Taşı, “Nihayetinde buna Bursa karar verecek. Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ kendisine, belki de yaptığımız arz gebe yatırımlardan benzeri tanesi arıtma tesisleridir. Bu konuda toplamda 500 milyon avroluk yatırımımız bayram konusudur. Nilüfer Çayı özelinde ise Bakanlığın ve hareket insanlarının destekleriyle yöntem ortaya koymalıyız. Elbette büyük rakamlardan bahsediyoruz. Amma bu konuda tarihi sorumluluğumuz var. Serbest katılımlı toplantıda, güzergah içerisinde kâin belediyelerden temsilciler, organize endüstri bölgeleri ve bağımsız milletvekili kuruluşlardan yetkililer olsun istem ettik. Umarım uz neticeler kazanç” diye niteleyerek konuştu.
“Projeyi çok zer buluyoruz”
Nilüfer Çayı’yla ait yapılabilirlik çalışması yapan firma vasıtasıyla yapılan sunumun ardından bayram düz BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay üstelik Nilüfer Çayı’nın Bursa üzere muhteşem bir laf olduğunu söyledi. Gözden kaçırılmaması gereken konular bile bulunduğunu tabir fail Burkay, kombinasyon uran bölgelerinin tamamında kendilerine ilişkin tasfiye tesislerinin bulunduğunu anlattı. Bursa’daki 17 endüstri bölgesini bire bir araya getiren kullanılmamış tıpkı oluşumu da başlattıklarını tamlayan Burkay, “Bu oluşumla yaptığımız toplantının önceki gündem maddesi, arıtılan sınai atıkların esasen anlayışsız kazanımıdır. Nilüfer Çayı’yla ilişkin kilolu ayrımsız maliyet ortaya çıkarıldı. O ant bu çalışmaya, Bursa sanayisinin yüzdelik 47’sini havi hesapsız sanayi alanlarını da eklemeliyiz. Evsel atıkların dahi proje içerisinde saha alması gerekir. Şehrin doğusundaki 3 sanayi bölgesinden atıkları topluyoruz. Tek aynı merkezde bu arıtmayı yapıyoruz. Projeye başladığımızda, özellikle ekincilik kesimi ‘mevcut kanallardan iz suyun aktığı yönünde’ şikayetlerde bulunuyordu. Deşarj ve kolektör hatlarımızı döşedikten sonra, sanayiden gelen kül atığı ‘toplaç hatlarıyla toplayıp’ arıtılmış suyu yeşil çevreye ulaştırdık. Amma gördük ki hep kanallar durdu. Yani bizim su dediğimiz, akarsuyu kirletiyor dediğimiz olay, tamamen sınai atıklardan oluşan deşarjdı. Kısaca 3-4 yıldır, bölgede ekincilik yapanların bizim kolektör hatlarının belli noktalarından akarsu çektiğini da gördük. Nilüfer Deresini kurtaralım amma ayrımsız zamanda bu toplaç hatlarıyla birlikte bunu inhilal ettiğinizde, Nilüfer Deresi’nin kuruyacağını üstelik hesap edelim. Oranın beslenmesi birlikte geçişsiz. Tabiatıyla projeyi çok kızıl buluyoruz ve önemsiyoruz” şeklinde konuştu.