Mardin’in Dargeçit ilçesinin Ilısu Mahallesi’ndeki Boncuklu Toprak’dahi hesaplı kazı çalışmasında 12 bin yıllık “amme binası”nın kalıntıları bulundu.
Devir boyunca Sümer, Akad, Babil, Eti, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı’nın üstelik aralarında meydan aldığı 25 medeniyete karı sahipliği yapan alanda, “Ilısu Barajı ve HES Projesi Etkileşim Alanında Artan Hars Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Müteveccih Çalışmalar” kapsamında Mardin Müze Müdürlüğünce 2012’birlikte başlatılan arkeolojik kazılar aralıklarla devam ediyor.
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve Mardin Büyükşehir Belediyesi vasıtasıyla hesaplı “Boncuklu Tarla Neolitik Yüzyıl Yerleşim Yeri Kasaba Düzenlemesi Projesi” ile turizme kazandırılması hedeflenen Boncuklu Tarla’üstelik 4 dönüm alanda kazı çalışmaları tamamlandı.
Yaklaşık 10 milyon liralık bütçeli proje kapsamında 11 dönüm alanda elan kazı çalışmalarının tamamlanmasıyla havza turizme açılacak.
Çok çok boncuk bulunduğu amacıyla “Boncuklu Tarla” adı verilmiş
Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş başkanlığında arkeolog, insan bilimci, arkeozooloji ve arkeobotanik uzmanlarının meydan aldığı 15 nefis kol vasıtasıyla hesaplı bu sezonki kazılarda 3 döneme ilişkin üst üste mensur edilmiş, 12 bin almanak olduğu belirtilen “amme binası”nın kalıntılarına ulaşıldı. Alanda boncuk, ok uçları ve kemik üzere bir nice buluntu bile devir yüzüne çıkarıldı.
Doç. Dr. Ergül Kodaş, AA muhabirine, 2012 yılından bu yana aralıklarla çalışmaların yapıldığı alanda 2020 yılı itibarıyla Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle yürütülen kazının güzeşte yıldan beri Türk Gündüz Kurumunun desteğiyle devam ettiğini söyledi.
Boncuklu Tarla’nın Çanak Çömleksiz Neolitik Bölüm’e tarihlenen tıpkı yerleşim yeri olduğunu, köylülerin burada haddinden fazla aşkın boncuk bulmasıyla adının bu şekilde literatüre girdiğini belirten Kodaş, “Boncuklu Toprak’birlikte milattan ilk 13 binden 8 binin sonuna büyüklüğünde kıvrak bir iskan olduğu tespit edildi. Birbirinden farklı dönemlere ilgili mimari kalıntılar, iskeletler, yoz buluntular ve haddinden fazla sayıda boncuk ele geçirildi.” dedi.
Kodaş, kazılarda höyüğün sunma doğusundaki kestirmece 300 metrekarelik alanda çalışmaların bitmeme ettiğini kaydetti.
Doç. Dr. Kodaş, kazılarda kalıntılarına ulaşılan “amme binası”na ilgilendiren, “Milattan önceki 10 bin yılına ilişik 3 yol üst üste mensur edilmiş binanın yüce bire bir bölümü açığa çıkarıldı. Benzeri binanın bütünü çevrim yüzüne çıkarıldı. Bu, hane sıfır bir nice yaşama veya kol vasıtasıyla derkenar iri boyutlu yapılar.” diyerek konuştu.
Yapıların zarfında steller (dikilmiş, yüksekliği eninden ince cümle tıpkısı taştan oluşan yayın), payandalar (düşey benzeri taşıyıcıyı, binayı ya dahi tekneyi icap dengede tutabilmek gerekse devrilmesini, çökmesini ya birlikte kaymasını engel olmak üzere makbul ahşap evet da betondan göğüsleyici dayanç) ve kolonların olduğunu tamlayan Kodaş, yapının hem mimarlık hem de bağırsak düzenlemeleri açısından konuttan değişik benzeri şekilde inşa edildiğinin belirlendiğini belirtti.
Kodaş, kazı ilerledikçe bu binanın altında iki ayrı evreye ait yapıların olduğunu ayırt ettiklerini dile getirdi.
“Benzer boyutlara ve özelliklere cemaat binalar benzeri alana yoğun mensur edilmişler. Evrelerin bütünü milattan evvel 10 bin yılına ilişik. Biri metrukiyet edildikten sonra doldurulmuş ve onun üstüne yenisi düz yazı edilmiş. Rastgele paye arasındaki bütün süreyi henüz bilemeyiz amma çokça teferruatlı tıpkısı süre geçmemiş, öyle görünüyor.” ifadelerini kullanan Kodaş, inanç merkezleri namına da ilişkilendirilebilecek bu “amme binaları”nın ne amaçla kullanıldığının ilerleyen süreçte henüz mebzul ortaya çıkacağını belirtti.
“Bölgenin kültürel mirası elan degaje kitlelere ulaştırılabilecek”
DİKA ve Mardin Büyükşehir Belediyesi vasıtasıyla hazırlanan proje ile alanın turizme kazandırılacak olmasının önemine meni fail Kodaş, hazırlanan projeyle korunacak alanda istikbal evinin yapılmasının planlandığını söyledi.
Kodaş, “İlerleyen süreçte hem bilimsel anlamda kazılar desteklenecek hem da bölgenin tanıtımı ve kültürel mirası elan serbest kitlelere ulaştırılabilecek.” diye niteleyerek konuştu.
Boncuklu Tarla’daki hafriyat çalışmalarında fariza kayran, Ilısu köyünde ateş parçası vatandaşlardan Halit Demirbağ, 2017 yılından bu yana yaz aylarında aralıklı olarak hafriyat alanında çalıştığını belirtti.
Yeni kalıntılarına ulaşılmasından çevre mutlu olduklarını dile getiren Demirbağ, alanın turizme kazandırılacak olmasından üstelik sevinme duyduklarını anlatım etti.
Eski tapınaklar bulunmuştu
Yaklaşık 2,5 hektar alana topluluk Boncuklu Toprak’da bugüne kadar Epipaleolitik Dönme’den Geç Çanak Kumkuma Öncesi Neolitik Bölüm B Evresine kadar geçen süreçten kalma çok sayıda buluntu aktarılma yüzüne çıkarılmıştı.
Kazılarda bugüne büyüklüğünde, mimari kalıntı, ev, özel bina, “amme binaları” ile mezarlarda 130 bireye ilgili iskeletler, 100 bini aşkın boncuk ve Neolitik Çevrim’e ait 11 bin 300 yıla tarihlendiği düşünülen ibadethane bulunmuştu.
Boncuklu Tarla’da sonuç bulunan tapınağın ise 12 bin yıllık olduğunun tutum edildiği açıklanmıştı.